Sosyal medyanın şeffaflığı, özel hayatın mahremiyetini tehlikeye düşürebilmektedir. Fotoğraf, video ve fikir paylaşımına olanak veren bu ağlarda kişilik hakları kapsamındaki manevî kişisel değerlerin ihlâli oldukça kolay hâle gelmiştir. Sosyal medyada gerçekleşebilecek ihlâl türleri hakaret, tehdit, iftira ve ısrarlı takiptir (stalking).
TCK m.123/A’ya göre haberleşme ve iletişim araçlarını, bilişim sistemlerini veya üçüncü kişileri kullanarak temas kurmaya çalışmak suretiyle bir kimse üzerinde ciddi bir huzursuzluk oluşmasına ya da kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olmak altı aydan iki yıla kadar hapis cezası verilir. Israrlı takip suçu karşımıza Twitter, Instagram veya Facebook üzerinden bir kişiyi rahatsız edecek kadar stalklamak veya o kişinin arkadaşlarına ulaşarak iletişim kurmaya çalışmak şeklinde sıkça karşımıza çıkmaktadır. Böyle bir durumda kalan mağdurun hayatında; ilişkiler, kariyer, fiziksel ve zihinsel sağlık, öz saygı hissinde onarılamaz zararlar görülebilmektedir. Bu sebeple mağdurun ruhsal ve bedensel bütünlüğü, özgürlüğü ve kişisel yaşam alanı zarar görmeden ısrarlı takip fiillerinin cezalandırılması öngörülmüştür. Israrlı takip suçunun gerçekleşebilmesi için 2 şartın varlığı gerekir:
1.Ciddi bir huzursuzluğa neden olmak
Ciddi huzursuzluktan mağdurun tedirgin olması, endişe duyması ve rahatsız olması anlaşılabilir. Israrlı takip suçunun oluşabilmesi için gereken huzursuzluğun objektif olarak ciddi bir mahiyet taşıması gerekir. Mağdurun rahatsız olduğu bu durumu dış dünyaya yansıtmasından anlaşılabilir. Örneğin:
“Sanık ile katılanın daha önceden arkadaşlık yapıp ayrıldıkları, olay günü sanığın katılanın bulunduğu minibüse bindiği, daha sonra araçtan inip okuluna gitmekte olan katılanın arkasından seslenerek konuşmak istediği aldığı olumsuz yanıt üzerine sanığın ısrarla takip ederek konuşma isteğini yinelediği katılanın ‘beni bırak’ diye bağırması nedeniyle çevreden insanların geldiğini görünce olay yerinden uzaklaştığı anlaşıldığından, mevcut haliyle olayda sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 123. maddesinde düzenlenen kişilerin huzur ve sükununu bozma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi…”
(Yargıtay 14. CD., E. 2014/5507 K. 2016/5973 T. 15.6.2016).
Mağdurun, fiilden duyduğu rahatsızlığı emniyete veya savcılığa bildirmesi, yakınlarına aktarması, rahatsız olduğuna ilişkin faile gönderdiği mesajlar veya sosyal medya engellemeleri bu rahatsızlığı dış dünyaya yansıttığını gösterir.
2.Kendisinin veya yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymasına neden olmak
Failin ısrarlı takip suçuna vücut veren fiil, kendisinin veya yakınlarından birinin hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştirileceğinden bahisle güvenliğinden endişe duymasına neden olacak bir fiil söz konusudur. Buradaki yakın teriminden “aralarında sıkı ilişki olan, arkadaş, dost veya akraba anlaşılır.
Failin, takip ettiği düşüncesini vermek veya kendisiyle görüşmeye ikna etmek amacıyla mağdurun babasının iş yerine ait fotoğrafları çekip mağdura göndermesi buna örnek gösterilebilir. Başka bir örnek olarak failin, mağdurun kardeşini takip etmesi ve fotoğraflarını çekerek mağdura göndermesi halinde mağdur, yakınlarından birinin güvenliğinden endişe duymuş olur.
Israrlı takip suçunun şikayete bağlı bir suç olup resen soruşturulma veya kovuşturma başlatılmaz. Yukarıda belirlen iki şartın varlığı ve sonrasında mağdurun şikayeti üzerine soruşturma veya kovuşturma başlatılabilir. Bu suç, her ne kadar şikayete tabi olsa da Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253/3. maddesine göre uzlaşma yoluna gidilemez.
14.10.2025 73 Can Kilercioğlu